aceleyle yürüyordum o gün bu sokakta,
havada sis, sokaklarda mutsuz insanlar,
aklımda ümitsiz onlarca düşünce,
başım önüme eğik, üşümüş ellerim ceplerimde,
hafif bir rüzgarla gelen , daha önce hiç duymadığım bir koku,
hiç bir çiçekte, hiç bir süste duymadığım o koku,
sanki cenneten esen bir rüzgardı o,
başımı kaldırıp baktım her bir yöne,
işte o anda, O, tam karşımda,
hüzünlü bir bakış var gözlerinde,
elleri önünde birleşmiş,birşeyleri bekliyor,
ve o upuzun saçları, işte o kokunun kaynağı,
rüzgar, o eşsiz kokuyo saçlarından alıyor,
kalbimin bilinmeyen ormanlarında esiyor.
dilinde dökemediklerini, saçlarıyla anlatıyor,
belkide sadece bana,
şimdi vucudum ateş,
gözlerim kıpkırmızı,
dilim kurumuş,
sırdım sırılsıklam ter,
karşısında öylece duruvermişim,
sanki, dilediğim bir dilekti tam karşımdaki,
sanki, hayallerimin nefes bulmuş haliydi,
sis kaltı sokaktan, güneş doğuverdi aniden,
bu gün, hergünden dahada güzel oluverdi birden.
işte ben şu anda yenilmez olmuştum,
tam bu anda. belkide ölümsüz olmuştum.
biri geldi tam karşı kaldırımdan,
güneşi örten bulut gibi,
sarıldı o güzele, öptü,
ellerini tuttu, güldü,
ve küçü adımlarla uzaklaşıyorlar,
ve israfil sulhünü benim için o anda üfledi,
işte bendeki çaresizlik o anda başlar.
bir damla yaş damladı gözümden,
yumruğum sımsıkı, taşı kıracak kadar sıkı,
bakışlarım nefretin ta kendisi, güleni ağlatacak kadar kötü.
ne olmuştu, ne yaşamıştım ben şimdi,
kıskançlıkmıydı beni bu hale getiren,
çaresizlikmiydi,
yoksa,
bir hayalmiydi bu,
rüyaymıydı,
yoksa, özlenen bir sıcaklığı hissetmek miydi bu,
sevgisizliğimde üşüyen kalbimin nefretiydi belkide bu
evet, o donmuş halimde tek duyduğum,
deli gibi atan kalbimin çıkardığı sesti,
o an, sanki merveyi 77 kez tırmanmıştı,
yorulmuş ve zayıflamıştı,
yenilmezliğimin sebebi kalbim,
beni oracığa devirmişti,
devrildiğim yerden uzaklaşan o güzel kıza bakıyordum.
ne kadarda isterdim elini tutabilmek,
onunla sonsuza yürüyebilmek,
bir sızı daha geldi kalbimden, artık nefeste alamıyordum,
ölüyordum galiba, benim kıyametimdi bu,
oysa ne kadar isterdim ölümsüz bir aşk ile sevmiş olabilmek,
birkez olsun mecnun olabilmek,
herşeyim vardı, toktum, sıcaktım, ama kalbimde hep bir boşluk,
kocaman bir boşluk vardıda her insana bir arayışla bakıverirdim,
bir kalbe ne kadar sevgi sığabilir ki,
ne kadarı fazla gelirki bu kalbe,
tüm sevdiklerimin sevgisini katlasam,
dolarmı kalbim, başka sevgiye yer kalmayıncaya kadar sevmek
NE DEMEK,
son kez araladım dudaklarımı
son bir kez, koca bir nefesle doldurdum ciğerlerimi.
bütün gücümle, bütün acımla haykırdım o sokağa,
"NERDESİİİİN"
nerdesin,nerelerdesin rüyalarımdaki kız,
nerelerdeydin hayallerimde ellerimi bırakmayan o kız,
son anımda, senin hayalin var sadece aklımda
söyleyebileceğim bir adın bile yok hafızamda,
artık başım yere vurdu,
nefesim durdu,
gözümden akan son bir damla yaş,
Kalbimde sonsuza kadar sürecek bir sessizlik,
ayağa kaltım birden
ben ayaktayım, ama yerdede yatmaktayım,
yerde duran bana baktım,
sağ elim o bitmeyen sokağa uzanmış,
gözlerim açık yatıyorum,
ben şu anda ölü bedenime bakıyorum
onlarca insan başımda, bir tanesi farklı ama
herkes yerdeki bedenime bakıyor, o ayakta duran bana bakıyorben
ona doğru yürüyorum, oda bana
,ellerimi tutuyor, ellerini tutuyorum,
bakıyorum ona, bakıyorum ve hatırlıyorum
o hayallerimde rüyalarımda bana eşlik eden kız,
simsiyah saçları yüzüme vuruyor esen rüzgarla,
dilinde ismim, soruyor "nerde kaldın sevgilim",
"benimi bekliyordun" diyorum şaşkınlıkla,
"senelerdir rüyalarında seni çağırıyorum ama gelmiyorsun yanıma",
senin melek olduğunu bilsem, ölüpte gelmezmiyim diyorum beyaz elbiseli o kıza,
artık ellerinde ellerim,
bilmediğim o diyarlarda senin başın omzumdayken selamlayacağım güneşi
ve mutluluğu seninle tadacağım.
elveda hayal kırıklıklarım
elveda kalbimi un ufak eden sahte insanlar,
elveda mükenbeli bedende arayanlar,
merhaba sonsuz mutluluk..
